geri zekalı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
geri zekalı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2017 Çarşamba

Peki "Zenginlerin kafası karışır mı?"

Çizeri bilinmiyor.
Gece uykum geliyor ta kî yatağa uzanıncaya kadar. Yatakla uykum arasında bir problem olduğunu düşünüyorum kimi zaman. Ama şimdiye kadar o problemi bulamadım. Kişisel kanaatim; sanırım uykum yatmaktan korkuyor. Uyursa bişeleri kaçıracağını mı düşünüyor acaba? Bilemiyorum. Ama bunun doğru bir davranış olduğunu sanmıyorum, uyanıkken çok fazla bişe kaçırmadığını biliyor. Hayatım, çoğu insanın heyecansız, hareketsiz dediği cümlelerden daha hareketsiz. Belki yorulmadığı için uyuyamıyordur, ki olabilir. Yorulmanın insan doğasına olumlu yanları var. Ayrıca olumsuz yanları da var. Belki bir gün bu olumsuz yanlarını da yazma fırsatı bulurum. Ne de olsa yazma konusunda hiç bir düzen. tertip veya amaç gütmüyorum. Yazar olmak içinse bir hedefin olmalı ona kendi okur kitleni seçmek diyor sales&marketingler. Yani ne yazmak istediğinin yanında kime  yazdığını da bilme. Tarih okurları için tarih kitabı, felsefe okuruna felsefe, ne okuması gerektiğini bilmeyene kişisel gelişim seti gibi...

Farkındayım uykudan yazarlığa atladık birden. Kafanızı karışmak istemem tabi. Karışık kafa iyi bişe olsa da... Gerçi günümüz insanı pek sevmiyor karışık kafalığı. Kafan karışık olunca ne yapman gerektiğini bilmiyorsun. Oysa programlanmış insanın gerekli olduğu günümüzde kafası karışık insanın ne yapacağı belli olmaz. Kurulu düzen kafası karışık insan istemez. Hatta kafa karışıklığını engellemek için psikoloğa gidiyor insanlar... Olamadı, psikolog onu düzeltme de yetersiz kalırsa bir üst makama; psikiyatra gidip ilaç alıp kafayı düzeltmek gerekir. Karışık kafa topla kafanı!!!

Ben de konuyu çok mu karıştırdım ne. Tabii fazla karışınca hazım sorunu yarışıyor insan. Hazım sorunu yaşayan birinin ilk önce karnı şişmeye başlıyor. Karışık beyin,  direk bağırsaklara tepkisini koyuyor ve içeriden bişe dışarı çıkmasın bizi el aleme madara etmesin, önce şu iç dağınıklığı toparlayalım der gibi başlıyor  alt sistemi kilitlemeye...

Uyku sorunlarını, yazarlıksız yazma tercihlerimi, kafa problemlerini, sindirim isyanını yazmayı bırakıp asıl amacıma, sosyal sorumluluk projem olan zenginlerimize geçelim. Yalnız biliyor musunuz bugün zenginlerden hiç bahsetmek istemiyorum. Anmak dahi istemiyorum kerataları. Oysa onları seviyorum zenginler de beni seviyor. Onlar; değer verdikleri hiç bir şeye değer vermediğim için beni. Ben, çok paraları olduğu için onları seviyorum. Zengin demek zaten sadece parası olan demektir. Bir zengine sorun neyin var diye hemen "Param var" der. Bir fakire sorun size kendisinde var olanı saymakla bitiremez.  Sanırım ezikliğin intikamı... Neyi var neyi yok sayar. Ardından da "Çok şükür" der.  Fakir, çok şükür diyerek aslında bir gün zengin olacağına inanır. Şükür demezse elinden var olanlarında alınacağını da... Çok şükür deeee!

Peki "Zenginlerin kafası karışır mı?" diye sorduğunu işitiyorum.
Hayır karışmaz. Zenginlerin kafası karışmaz... dedik ya onların parası var...

27 Şubat 2017 Pazartesi

Zenginlerin ulaşım sorunu ne zaman çözülür

Biliyorum bayağı bir zaman geçti yazdığım şeyler üzerinden. Aslında ben neden yazdığımı bilmiyorum(?) yani bütün bunları... Neden yazdığımı bilmediğimi söylemem garip mi kaldı acaba. Bu modern insanın yaptığı her şeyi bilmek gibi bir derdi var ondan dedim... Sahi neden bilmeliyiz kimi yaptığımız işlerin sebebini, nedenini? Oysa örneğin neden-niçin uyuduğumuzu sorgulamayız... Yahu, bilmişlik taslayıp hemen itiraz etmeyin, tamam insan uykunun nedenlerini, sebeblerini anlamaya çalışır ama kalkıpta "Neden uyuyoruz uyumasak olmaz mı?" demez. Uyumanın iyiliği, güzelliği bilmem neyinden bahseder. Uyumayı kabullenir, kabullenmiştir ve hatta neden çok uyuduğunun sorgulanmasından dahi rahatsız olur... Anlıyorsunuz değil mi demek istediğimi? Anlamıyorsanız kendimi yoramam kusura bakmayın, o kadar da geri zekalı olmayın!

-Hemen kızmayın geri zekalı olmak kötü bişe değil. Hem kimi zaman faydalı da... ama onun faydalarını daha sonra anlatırım.  Yalnız şunu söylemeden geçmeyeyim; ben, geri zekalılığın insan doğasına daha uygun olduğunu düşünüyorum tamam biraz utanılacak bişe gibi duruyor ama geri zekalılık insanı mutlu ediyor. Gerisin işte, baştan biliyorsun ve ona göre yaşıyorsun her şeyi... Geri zekalılar için hayat çok kolay...

-Zenginlerin sorunlarını dertlerini yazıyorum biliyorsunuz. Fakirleri herkes dile getiriyor, onların sorunlarını, problemlerini vs.. onlara herkes sahip çıkıyor. Fakirin sahibi çok: Devlet, belediyeler, sosyal yardımlaşma kurumları ve tabi zenginler... Düşünün zenginler hep fakirlere sahip çıkıyor ama fakirler zenginlere asla sahip çıkmıyor. Hiç siz bir fakirin, zengine harçlık erdiğini gördünüz mü? Hayır, göremezsiniz! Neden(?!) Neden olacak fakirler çok benciller ondan. Ama zenginler öyle mi elbette hayır. Zenginlerin sahipsizliği işte tam burada başlıyor. Onlar bütün canı gönülden yardım severlikleri âli-cenablıklarıyla kazandıklarını bizimle paylaşırken zengin olmak ise hemen göze batmaktır. Paran çoksa keyfin yerinde diye düşünülür. Oysa ben zenginlerin ceplerinde hiç parayla gezdiğini görmedim. Kendine ait özel şoförlü makam aracıyla Ankara'dan, İstanbul'a giderken patlayan tekerini parasızlıktan yoldaki tamircilere değiştirttiremediğinden lüks arabasının distribütörünü arayıp yeni araba almak zorunda kalan zenginler bilirim.

Oysa fakirler öyle mi?

Fakirlerin ise asla böyle bir sorunu bulunmaz, zaten onların çoğunun arabası olmaz. Toplu taşıma kullanırlar. Orta sınıf fakirler ise arabaları varsa da zaten ceplerinde o anda arabanın tamirini yaptıracakları paraları, yahut fakir oldukları belli olduğundan tamircilerin iyi niyetli muameleleriyle karyılaştıklarından sorunlarını çözmüş olur...

Peygamber kimdir

Mesel şu abi; bana "peygamber kim" diye soruyorsun. Şimdi abi sana örneklerle anlatayım iyi dinle!! Evren, kainat, uzay boşl...